Yaşam

Tatlı Hayvanlar Gördüğümüzde Neden Onları Yumruklamak İstiyoruz?

Şirinlik denilince akla bir köpek yavrusundan ya da kediden göz alamamak ya da yüzünüzdeki gülümseme gibi yansımalar gelir. Ancak bu, bazıları için ısırma veya karıncalanma da dahil olmak üzere daha agresif bir davranış olabilir. Peki, bu farkın sebebi nedir?

Kaynak:https://www.iflscience.com/why-do-you…

Yavru kedi görüntüsünü gördüğünüzde bir anda önünüzdeki her şeyi durdurabilir ve hayatınızda hiç böyle bir keyifle karşılaşmamış gibi izlemeye başlayabilirsiniz.

Kabarık kürkünü okşamak ve minik kafasını öpmek gibi garip dürtüleriniz olabilir, hatta belki de beklenmedik bir hisle, yavru kediyi ağzınıza sıkıştırmak, çimdiklemek ve hatta itmek gibi garip dürtüleriniz olabilir.

Bu duygu ürkütücü olsa da kediyi bir anda ağzınıza tıkmak istemezsiniz elbette.

Aslında bu oldukça ürkütücü dürtü, yetişkinlerin yarısını etkileyen yaygın bir durumdur ve ‘sevimli saldırganlık’ olarak adlandırılır. Bu dürtüyü anlamak için öncelikle ‘sevimli’ dediğimiz kavramın ne olduğunu anlamamız gerekiyor.

1943 yılında bir bilim insanı, bir yaratığa neden şirinler adının verildiğini anlamak için araştırma yaptı.

Araştırmaları sonucunda ortaya koyduğu teori bir ‘bebek şeması’ydı. Bu şemaya göre, tombul yanaklar, iri gözler ve kısa uzuvların sempati ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Ayrıca günümüzde bebek şemasının geçerliliğini değerlendirmek için araştırmalar yapılmaktadır.

Araştırma katılımcıları, sempatik olarak tanımlanan özelliklere sahip fotoğraflara daha uzun süre ve daha sık bakma eğilimindeydiler ve bu fotoğrafların beynin duygu ve ödülle ilgili kısımlarını uyardığı görüldü.

Sevimliliğin davranış üzerinde de etkisi olduğu kanıtlanmıştır.

Örneğin sempatik fotoğraflar gösterilen katılımcıların dikkat gerektiren Süper Doktor oyununda daha titiz davranarak diğer katılımcılara göre daha başarılı oldukları belirlendi.

Peki sevimlilik neden üzerimizde böyle bir etkiye sahip?

Bu soruya kesin bir cevap vermek imkansız, ancak birkaç teori var. Bu teorilerden birine göre sevimli yaratıklar bizde onları besleme isteği uyandırıyor.

Evrim süreci dikkate alındığında tüm canlıların bebeklerinin savunmasız ve sempatik olmaları tesadüf olamaz.

Böylece evrimin sevimli görünümlü yavrulara daha fazla ilgi ve özen gösterilmesini sağlayarak canlıları teşvik ettiği savunulmaktadır.

Sempati beslemek ve beslemek duygusuyla bağlantılıysa, neden birdenbire tatlı yaratıkları sıkıştırmak ve ezmek isteriz?

Aslında ortadaki ilişkiyi anlatmak biraz karışık. Teoriye göre sevimlilik beyinde çok olumlu duygular yaratabiliyor ve insanların bu kadar ağır duygulara tepki vermesi her zaman kolay olmuyor.

Bu duygusal aşırı yüklenme sonucunda beyin kendini dengelemeye çalışır.

Bu dengeleme çabasının sonucu, önünüzdeki tatlı yaratığı aniden sıkıştırma ve ısırma hissi olarak yansır.

Bir tür sempatik yaratıkların hepimiz üzerinde büyük bir kontrolü var.

Bu hem insanlar hem de hayvanlar için geçerlidir ve davranışlarını ve kararlarını etkileyerek etkileyebilir. Bu, ‘sevimli saldırganlık’ gibi çelişkili duygulara neden olabilir, ancak bu duygular genellikle zararsızdır ve aslında ağır pozitif duyguların sonucudur.

Yani tatlı bir yaratık gördüğünüzde onu ziyan etmek istemezsiniz.

Bu tatlılık beyninizde o kadar ağırdır ki, kontrolü yeniden kazanmak için agresif bir dürtüyle tepki verir.

O zaman bu bebeği kim parçalamak ister?

dodurga-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu