İLETİŞİM Önder Fahrettin Altun, dijital medyadan önce saçma sapan haberlerin bugünkü kadar yaygın olmadığını belirterek, “Yeni medya ile birlikte medyanın mesleki ilkeleri, özgüven kaygıları ve kurumsal muadilleri ne yazık ki kurumsal muadillerini kaybetmiştir. . Bugün yalan haberlerin sıradanlaştığı bir medya düzeni içindeyiz.”
İletişim Önderi Altun, cumhurbaşkanlığında düzenlenen ‘Yapay Zeka Çağında Dezenformasyonla Mücadele Yöntemleri’ programına katıldı. Dezenformasyonun tüm insanlığı tehdit eden bir virüse dönüştüğünü ifade eden Altun, “Çünkü dezenformasyon, her şeyden önce gerçeğe ve saf bağlantıya dayanması gereken toplumsal varoluşa yönelik bir tehlikedir. Saçma haberler elbette sadece değil. günümüzün sorunu.Çağdaş medyanın kurumsallaşmasıyla birlikte insanlık saçma sapan haber sorunuyla karşı karşıya kaldı.Siyasi tarih, iletişim tarihi,güç peşinde koşmak için saçmalığa başvuran medya kuruluşlarıyla dolu.Ancak analog dönemde, yani konvansiyonel medyanın hakim olduğu dönemlerde saçmalık profesyonel bir günah, istisna, kötü amaçlar için kullanılan bir araçtı.Medyadan önce saçmalık haberleri, medya kuruluşlarının ve kendi kontrol sistemlerinin farklı olması nedeniyle bugünkü kadar yaygın değildi. Prestij kaygıları.Medyanın kendi dinamiklerinde sıkıntılı süreçler yaşansa da saçma sapan haberlere dayalı manipülasyon haberciliğinin profesyonel basın açısından olumsuz sonuçları olabiliyor. kaplan ve meslek. Ne yazık ki yeni medya ile birlikte medyanın profesyonel unsurları, kendini beğenmişlik telaşları kurumsal karşılıklarını kaybetmiştir. Bugün saçma sapan haberlerin sıradanlaştığı bir medya düzeni içindeyiz” dedi.
‘GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKAN BASIN ÜYELERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİM’ Dezenformasyonun toplumsal hayatta en çok dikkat edilmesi gereken ana unsurlardan biri haline geldiğine dikkati çeken Altun, “Burada son günlerde yaşanan saçmalıklara hep şahit olduk. naif bir çocuğa bir muhabirin dikte ettiği bir cümle üzerine kurgulandı: “Boşluklara sarılarak siyasi çıkar sağlamaya çalışanları gördük. Bu olay ideolojik ve siyasi saplantıları uğruna saçmalıklara ve dezenformasyona sarılanların demokrasimize ve toplumsal barışımıza yönelik tehditlerini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Son olay, her türlü dezenformasyon faaliyeti ile çabalarınızın toplumumuz için ne kadar değerli olduğunu gözler önüne sermiştir. Bilerek ve isteyerek yapılan bu yanıltıcı ve provokatif dezenformasyon karşısında gerçekleri ortaya koyan basın mensuplarımıza da teşekkür ediyorum.”
Soğuk Savaş’tan bu yana küresel arenada güçlerini sürdürmek için yarışan, fiziki ve zihnen dünyanın önemli bir bölümünü işgal eden şer güçlerin son ve belki de en yok edici silahı dezenformasyon olduğunu belirten Altun, “Türkiye olarak, etki gücü yüksek ve aynı zamanda küresel güçlere teslim olmadan kendi adını duyurmak gerekiyor.Sosyal medya kanallarının onlar adına hareket eden ülkelere karşı siyasi ve kültürel operasyonlarda nasıl kullanıldığına hepimiz şahit oluyoruz. İstihbarat teşkilatlarından siyasetin merkezine, yabancı devletlerin iç işlerine karışmaktan kendi başkanlık seçimlerini manipüle etmeye, hatta sosyal medya üzerinden misyondaki ABD liderine operasyon düzenlemeye kadar uzanan bir dizi olayın tüm hızıyla devam etmesi Türkiye için kilit bir konu. Hepimizin dünya siyasetinde ve demokraside olması kültürümüz için gerçekten örnek bir olaydır” dedi.
